Buranın yöneticisi kim?

Amerika’da küçük bir kasabada tenha bir pub.. Hayli çarpıcı bir sarışın bara doğru yaklaşır ve barmene doğru eğilir.. Barmen hemen karşılık verir, o da eğilir barın üzerinden sarışına doğru.. Sarışının hareketleri de, sesi de iç gıcıklayıcıdır.. Elini uzatır, parmaklarını barmenin sakallarinin içine sokarken konuşur: “Buranın yöneticisi sen misin?” Sarışın, barmenin yüzünü iki eli ile okşarken adam yanıt verir: “Pek sayılmam..” Kadın ellerini barmenin sakallarından saçlarına
kaydırırken gene kısık sesle fısıldar: “Bana yöneticiyi çağırabilir misin hemen, ona söyleyeceklerim var..” Adamın nefesi kesilir.. “Şu anda çağırmama imkan yok..” Tahrik oldugu artık iyice anlaşılmaktadır.. “Bana söyleyin, ben yardım edebilirim belki..” “Tabii edebilirsin” der, sarışın iyice kısıklaştırdığı sesi ile.. Bu sırada parmaklarını barmenin ağzina uzatmış, adamın onları emmesine de izin vermiştir.. “Tabii yardım edebilirsin hayatım.. Ona de ki, bayanlar tuvaletinde, tuvalet kağıdı kalmamış..”

Gene mi alkol muayenesi?

Sarışın yıldız adayı, üstü açık kırmızı arabasını gecenin bir vakti iyice tenhalaşmış ve loşlaşmış Hollywood Bulvarı’nda hızla sürerken trafik polisi çevirdi.. – “Hanımefendi, ehliyetiniz lütfen..” – “Ehliyet nedir, afedersiniz?.” – “Kredi kartı büyüklüğünde bir karttır, hanımefendi. Üzerinde resminiz vardır.” Sarışın yıldız adayı cüzdanını çıkardı, içinden bir yığın kart döküldü. Üzerinde resmi olanı buldu, uzattı. Polis “Teşekkür ederim” dedi, “Şimdi de ruhsatınız lütfen..” Sarışın mahçup mahçup sordu gene.. “Ruhsat nedir?..” “O da deyim yerinde ise arabanızın kimlik kartıdır. Genelde torpido gözünde durur” diye sabırla yanıtladı polis.. Sarışın torpido gözüne uzandı. Orada gerçekten öyle bir kart vardı. Onu da polise uzattı. Polis ehliyet ve ruhsatı inceledi. İkisi de mükemmeldi. Görünürde her şey normaldi ama ortada da bir gariplik vardı. “Bir dakika lütfen” dedi sarışına ve motosikletinin yanına gitti, telsizle merkezdeki nöbetçi arkadaşını aradı. Olanlari anlattı. Merkezdeki sordu: “Kadin sarışın mı?..” “Evet!..” “Mavi gözlü mü?..” “Evet!..” “Süper mini mi giyiyor?..” “Evet..” “Göğüsleri kazağından fırlıyor mu?.” “Evet..” “O zaman hemen arabanın yanına git ve fermuarını indir.” “Ne çıldırdın mı sen?.. Ben bunu nasıl yaparım!” diye bağırdı trafik polisi. “Sen git dediğimi yap” dedi, merkezdeki.. Trafik polisi sarışının yanına geldi, fermuarını indirdi.. “Neee” diye bağırdı, sarışın.. “Gene mi alkol muayenesi..”

Ucuz ve tatlı

Müller akşama doğru Hamburg’da bir otele yerleştikten sonra, sokağa çıktı. Geceyi eğlenerek geçirmek istiyordu. Bir taksiye bindi, Şöför sarışın ve güzel bir kızdı. Ona: – “Beni bu gece en ucuz ve en tatlı eğleneceğim bir yere götürün,” dedi. Şoför kız: – “En ucuz ve en tatlı”, dedi ve hareket etti.

Unutulmaz Eski Sözler Felsefi

Unutulmayan Sözler

Bekayı hak tanıyan, sa’yi bir vazife bilir,

Çalış, çalış ki beka sa’y  olursa hak edilir

                                                                                              Mehmet Akif Ersoy

 

Çalışma uçup gidebilen bir alışkanlıktır; bırakması kolay, yeniden başlaması zor bir alışkanlık

                                                                                              Victor Hugo

 

Gençliğe üç öğüdüm var: çalışın, çalışın, çalışın.

                                                                                             Bismarek

 

Erkekler çalışmalı, kadınlar ağlamalı

                                                                                              Charles Kingsley

 

ÇİÇEK

En güzel çiçek, en tez solandır

                                                                                              Andre Gide

 

Solar, düşer gününde koparılmayan çiçek

                                                                                              Ovidus

 

Her güzel çiçeğin etrafında kötü otlar türer.

                                                                                              Cehap Şehabettin

 

 

ÇOBAN

Çoban uyudu mu kurt emin olur

                                                                                             Mevlana

 

Sıska koyuna sıska çoban

                                                                                             Mikszath

 

 

ÇOCUK

Evlat kokusu, cennet kokusudur

                                                                                              Hz. Muhammmed

 

Küçük çocuğu olan onun hatırı için çocuklaşsın

                                                                                              Hz. Muhammed

 

Çocukluğunu tam yapmamış bir insan kolay  kolay  tam bir insan olamaz

                                                                                              Höldern

 

Çocukluğu olmayanın gençliği de olmaz

                                                                                             Nurullah Ateş

 

 

DAĞLAR

Yüce dağlar şöhret bulur karınan

                                                                                              Aşık Veysel

 

Ne kadar bir dağ ulu olsa, kenarı yol olur.

                                                                                              Aşık Ömer

 

Dağı kemer eğemez

                                                                                              Kaşgarlı Mahmud

 

Dağlar, en çok yaladığı duvarı yıkarlar

                                                                                             Montherlant

 

DALGA

Dalgasız sular derin olur

                                                                                             Ostrovski

 

Madam ki kaptanın Nuh’tur, tufandan gam yeme

                                                                                              Hafız

 

Dalgaların çokluğu deryayı çoğaltmaz

                                                                                             Fahrüddin-i Iraki

 

Read more…

Zemzem suyu

Zemzem Hakkinda Bilinmeyenler

1-)Avrupa`da labaratuarlarda yapilan arastirmaya gore Zemzem suyu diger sulara gore cok daha az kükürt tasimaktadir.

2-) Yine ayni arastirmaya gore diger sulara gore cok daha besleyicidir ve cok daha fazla mineral barindirmaktadir.

3-) Kaynagi henüz bulunamamistir. Nereden geldigi su anki teknolojiye gore bile bilinemiyor.

Yakinlarinda hicbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklikta.Bu sartlarda suyunu denizden veya baska bir kuyudan almasi imkansiz.

4-) Açligini gidermek için içen kisinin açligini, susuzlugunu gidermek için içenin susuzlugunu giderir.

5-) Sadece 1,5 metre derinligindeki ufacik bir kuyudan cikan su,hac mevsimi boyunca milyonlarca hacinin tum su ihtiyacini gostermemektedir.

6-) Dunya Saglik Orgutu (WHO)`nun raporlarina gore Dunya`daki en icilebilir ve saglikli sulardan biri.

7-) Amerika`da yapilan test sonuclarina gore Dunya`da icinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan TEK su zemzem suyu.

Ayrıca zemzem hiçbir zaman belden aşağı inmez ve anladığını üzere idrar yoluyla atılmaz yani sadece ter ile vücuttan atılır bunların hepsi bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.

Sivrisinekler!

Sivrisinek Deyip Geçme!

• Dişi sivrisinekler, yaşamları boyunca 3,000 kadar yumurta yumurtlayabilirler.
• Dişiler 60–90 gün yaşar. Erkekler 2–3 gün yaşar.
• Dişiler kanla beslenir; kan, yumurta yumurtlayabilmek için gereklidir.
• Sivrisinekler uçarken çiftleşir.
• Erkekler yalnızca bitki özsuları ile beslenir, bizi dişiler sokar
• Sivrisinekler saatte yaklaşık 2,5 km hızla uçarlar.
• Saniyede ortalama bir sivrisinek kanatlarını 500 defa çırpar.
• Sivrisinekler kendinizi ne kadar korumaya çalışsanız da yine de ufak bir demir para kadar bile açık bıraktığınız alanı sezebilir.
• Sivrisinekler sokacağı canlıyı gözleriyle ve o canlının yaydığı kızılötesi radyasyon, karbondioksit ve laktik asit ile tespit eder.
• Sivrisineğin, soktuğu yerde salgıladığı salyası, emdiği kanın pıhtılaşmasını önleyen bir madde içerir ve ısırık yerinde kaşıntıya neden olan bu salyadır.

Temel düz mantık fıkrası

 

Temel bir gün yarışmaya girer ve birinci olur. Buna da ödül olarak düz mantık kitabı verirler. Tabi temel de düz mantık ne diye anlamaz ve ödülü veren kadına sorar. Kadın başlar anlatmaya:
+Evinde akvaryumun var mı ?
-Evet var.
+O zaman içinde su da vardır.
-Evet var.
…+Su varsa balık da vardır.
-Evet
+Hayvanları da seviyorsun demek ki.
-Evet seviyorum.
+Hayvanları seviyorsan insanları da seversin.
-Evet
+O zaman sevdiğin bir kadın da vardır.
-Evet var.
+Bak gördün mü gay değilsin demek ki.

Bu Temel’in hoşuna gider alır kitabı eline eve doğru gitmeye başlar. Yolda Dursun’u görür. Dursun sorar,
+Temel o ne ?
-Kitap, düz mantık kitabı.
+Nasıl bi şey bu düz mantık anlat bakayım bana.
-Bak şimdi sizin evde akvaryum var mı ?
+Yoo hayır yok.

-O zaman sen gaysin. 🙂

 

Trakyalılar cehenneme düşerse

Adamın biri cehenneme düşmüş sıra beklerken şöyle bir gezeyim demiş Cehennem de zebaniler kazanın başında duruyormuş, her kafasını çıkaranı tekrardan kazana geri sokuyormuş.. İlerlerken birde bakıyor ki bir kazan boş başında  kimse  durmuyor.  Sonra merak etmiş adam sormuş zebani’nin birine …

-Neden bu kazanın başında kimse yok..

zebani cevaplamış;

-Burada Trakyalı lar var.

Biri kafasını dışarı çıkarmaya çalışırsa öteki bacağından yakalayıp içeri geri çekiyor.. 🙂 Bunlar bizden zebaniiii…:)))

Evlenmeye karar verdim

Genç adam heyecanla eve gelmiş annesinin yanına giderek;
‘Anneciğim, evlenmeye karar verdim ve hayalimdeki kadını buldum. Ancak senin de aynı fikirde olup olmayacağını merak ediyorum. Eğlence olsun diye yarın sana üç tane hanım arkadaşımı getireceğim. Bakalım hangisi ile evleneceğimi bulabilecek misin? ‘
… anne merakla kabul etmiş, getir bakalım, demiş.
Ertesi gün, genç adam yanında üç tane güzel hanımla eve gelmiş. Hep beraber oturmuşlar, sohbet etmeye baslamışlar.
Bu arada anne çay, pasta servisi yaparken, sorular soruyormuş.
Akşam olunca hanımlar izin isteyip, kalkmışlar.
Genç, annesine dönerek; ‘Tahmin et bakalım. Hangisiyle evleneceğim? ‘
anne, büyük bir kararlılıkla; ‘Kızıl saçlı olanla evleneceksin’
Genç çok şaşırmış; ‘Nasıl olur, nasıl tahmin ettin? Tam isabet’
‘İçlerinden bir tek onu sevmedim’

Ego Nedir nedendir

Latince bir kelime olan Ego, ben, benlik, kendilik demektir. Ego, egoizm, bencillik, id ve superego kelimeleriyle ilişkilidir. Egonun, bireyi diğerlerinden ayırt eden göreceli, soyut bir varlığı vardır. Ego insanın hem özne boyutunu tanımlayan irade, bilinç ve vicdanı hem de onun nesne boyutunu tanımlayan, dürtülerini, iç isteklerini, tutkularını, içsel enerji kaynaklarını içine alan çok boyutlu komplekstir. Yapısı emergent özellikte olduğundan, parçaların bütünleşmesi, etkileşimi ve gelişimi sonucunda görünür hale gelen misali varlıktır. Göreceli hakikatler üzerinden kıyas yoluyla, mutlak gerçekliği, anlama aracı olan egonun varoluş fonksiyonları, organizmanın kendi sınırlarını bilme kapasitesinden, deneyimlerinden bilgi toplayıp çıkarımlarda bulunmasından, içinde yaşadığı çevreye uyum sağlama kapasitesinden türevlenir. Bu kapasiteler, içgüdüsel olarak, dürtüler halinde diğer canlılarda değişik seviyelerde bulunur. Ancak insanda bu kapasiteler, dürtüler, istekler, eğilimler, biyopsikososyal gelişim esnasında ego dediğimiz bir yapı şeklinde kristalize olup örgütlenirler. Ego, hem öznel hem de toplumsal yaşamında, bireyin kendini tanımlayıp, anlamlandırabileceği ve koruyabileceği içsel olarak işleyen bir referans noktası oluşturur. İnsan benliğinin(kendiliğin) bir bileşeni olan Ego, sosyal çevreye uyumla ve sosyo-kültürel etkilerle modifiye edilip şekillenen kristalize olan(inşa edilmiş) benlik katmanıdır.

Dinamik bir matriks olan ego çevreden gelen uyarıları, bilgileri filtre edip, yapılandıran işlemlerden oluşur. İnsanda arka planda otomatik olarak işleyen algılayıcı, seçici, düzenleyici ego sistemi, gerçekliğin filtresi ve editörüdür. Çevreden insana gelen uyarılar, ego filtrelerinde süzülüp, kontrolden geçtikten sonra, cevap üretilir. Egonun kendisi değil, düşünce, duygu ve davranış tarzları şeklinde etkileri gözlenebilir. Egonun şekillendiği sosyokültürel çevrenin inanç sistemleri ve ahlak anlayışı, onun gerçekliği filtre ve kontrol etme fonksiyonlarını etkiler. Bireyi ötekine karşı içsel koruyucu ve düzenleyici olan ego, iç ve dış gerçekleri, ya göz ardı eder, ya inkar ya da tahrif eder. Otomatik olarak işleyen ancak irade ve bilinçle kontrol edilebilir olan bu mekanizmalar, psikolojide ego savunma sistemleri olarak adlandırılır. İnsanların her biri, farklı ego filtrelerine ve kişilik ekranlarına sahiptir.

Read more…